|
|
|
:::Merhaba Ziyaretçi IP Adresin::: 3.146.152.147 |
|
|
|
|
|
|
|
Kahramanmaraş Genel |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kahramanmaraş
Kahramanmaraş Lezzetlerine Yolculuk
Kahramanmaraş, biberi ile meşhur. Son yıllarda ise biberin lezzetinden çok, insan sağlığıyla ilgili yarattığı tehlike gündemde. Kahramanmaraş'ta yıllardır biber üretimi yapılıyor. Türkiye üretiminin %45'i burada gerçekleşiyor. Hem de burada üretilen biber, dünyanın en aranan biberi. Maraş biberinin neden bu kadar arandığını merak ediyor musunuz? İşte cevabı:
Ortalama olarak 80-100 bin ton yaş biber kurutulduğunda, 16–20 bin ton kuru biber elde ediliyor. Üretilen tüm bu biberler iç pazara sunuluyor. Neden derseniz, cevap aflatoksin. Aflatoksin 18 tipi olan bir grup toksik bileşik. Kanser de dahil olmak üzere birçok hastalığa neden oluyor. Biberin kilosu 10 dolara satılabilecekken, 1,5 dolara alıcı bulmasının sebebi de bu.
Biberde aflatoksin oluşmasının nedeniyse kurutma şekli ve depolama tekniği. Aflatoksin oluşmaması için biberlerin hızlı bir şekilde, fırınlarda kurutulması gerekiyor. İşte Kahramanmaraş biberinin özelliği de bu. Burada ileri teknolojide üretim yapılıyor ve biberlerde aflatoksine rastlanmıyor.
Kahramanmaraş deyince, hiç gitmemiş olanların bile aklına fıstık ezmesi gelir. Fıstığın can damarı olan bu bölgede, dünyanın en güzel fıstık ezmeleri yapılır. Fıstık ezmesi yapmak da maharet ister. Öyle herkesin harcı değildir.
Böylesi özel bir lezzeti tatmadan, kimse Kahramanmaraş'tan dönemez. Fıstık ezmesinin yapımı için gerekli iki şey var: Biri Antep fıstığı, diğeri de şeker. Şeker şerbet haline geldikten sonra, iyice öğütülmüş fıstıklar şerbete karıştırılıyor. Bundan sonrası sabır işi. İyice karıştıktan sonra macun kıvamına gelen ezme, yoğrularak kesiliyor ve paketleniyor. Tüm bu zahmete değiyor doğrusu.
Kahramanmaraş Çarşısındaki Zenaatkârlar
Kahramanmaraş Çarşısı, yöreye özgü ürünlerle dolu. Bunlardan kimisi, yitirmekte olduğumuz zenaatlar.
Semercilik son yıllarda iyiden iyiye unutulmaya başladı. Hayvanların yerini taşıma araçları alınca, semere de gerek kalmadı. Yine de zamana direnen ustalar var.
Kahramanmaraş’ta artık yok olmak üzere bir meslek daha var. O da külekçilik. Külek, tahtadan yapılan silindir şeklinde kaplar. Külekler, yoğurt, ekmek ve tuz saklamak için kullanılıyor.
Bu kapların marifeti çok. İçine konulan ekmekler bayatlamıyor, yoğurtlar fazla sularını çekiyor. Anlayacağınız lezzete lezzet katıyorlar. Bugün Maraş’ta külek üreten tek kişi var.
Anadolu şehirlerinin kapalı çarşıları bir başka güzel oluyor. Buradaki renkler ve kokular, insana şehri anlatıyor. Taşhan, kapalı çarşının hemen yanı başında. Burada küçük imalathane ve depolar bulunuyor. Maraş’ın ünü sınırları aşmış, oymacılık ürünleri burada görülebilir.
Son derece titiz bir çalışmanın meyvesi olan bu eşyalara paha biçmek mümkün değil. Hemen her ayrıntıda emeğin en zorlusu gizli. Belki de bu nedenle Maraş’taki gelinlerin çeyiz sandıkları çok değerli.
Doğan Akkök, sahibi olduğu oyma atölyesini, 1972 yılında kurmuş. Onun tek amacı, bu mesleğin devam etmesi, bu atölyenin çalışması. İşte bu nedenle sanatını oğullarına da öğretmiş. Bugün atölye oğullarına emanet.
Kahramanmaraş’ta oymacılık çok gelişmiş ama son yıllarda talebe bağlı olarak, ürünlerde değişikliklere de gidilmiş. Oyma işleminin uzun zaman almasının yanında, oyma ürünlerin bakım zorluğu, mobilyaların üzerine oyma motiflerin yerleşmesine sebep olmuş.
Oymacılık emek isteyen bir meslek. Hatta meslekten ziyade bir sanat. Bir ağacın üzerinde oyma yapmak sadece teknik ve estetik bilgiyi değil, aynı zamanda doğayı da tanımayı gerektiriyor. Bu iş için belirli bir olgunluğa ulaşmak gerekli.
Kahramanmaraş, geleneklerini yaşatan bir şehir. Burada geçmişe özlem duyulsa da, her köşe başında geçmişe dair ne varsa, karşınıza çıkıveriyor. Zenaatlerin direnişine genç kuşaklar da katkıda bulunuyor.
Hüseyin Gülegül genç kuşağın eskiyi koruyan temsilcilerinden biri. Kendi evinde aba imal ediyor. Aba, deve, öküz, at, keçi ya da koyun gibi hayvanların tüylerinden dokunan özel bir kumaştan dikiliyor. Hüseyin Bey, bu işte son usta. Ama abacılığı devam ettirmeye kararlı.
Kahramanmaraş Tekstil Sanayi
Kahramanmaraş’ta tekstil sanayisi gelişmiş durumda. Tekstilde teknoloji ve kalitede ulaşılan nokta, dünyada rekabet gücüne sahip. Bu, Kahramanmaraş’ı hammadde merkezi haline de getirmiş.
Gezmiş olduğumuz bir fabrika, Kahramanmaraş'ın tekstil sanayisinde ulaştığı büyüklüğü gözler önüne seriyor. Yılda 40 bin metre ton iplik üreten bu fabrikada iplikten, tekstil ürünlerine kadar her şey üretiliyor.
Kullanılan teknoloji ise dünya standartlarında. Elektronik duyarlı tartma sistemleri, iplikleri polyester, viskoz ve pamuk olarak ayırabiliyor. Burada çalışan her sistem adeta birer teknoloji harikası. Fabrikanın üretim hızı ve kalitesi ise gurur verici.
Burada gömlekten kotlara kadar her tür giyim eşyası üretiliyor. Fabrika 2003 yılında kot ürünler üzerinde çalışmaya başlamış. İki yılda kat edilen yol şaşırtıcı. Kotlarda, bugünkü üretim kapasitesi günde 40 bin metre, yılda 25 milyon metrenin üzerinde.
Kahramanmaraş’ta tekstil sanayii hammadde üretiminden konfeksiyon aşamasına geçmiş. Kendi modasını yaratan, günde binlerce parça üretilen bu fabrikada Kahramanmaraş sanayisinin büyüklüğü hepimizi gururlandırıyor.
Dünyaca Ünlü Maraş Dondurması
Geçmişte kervan yolları üzerinde bulunan Kahramanmaraş, bugün de önemli bir ticaret merkezi. Adana ve Mersin'den sonra, bölgenin en büyük şehri burası. Maraş'ın yazdığı kahramanlık destanlarının ötesinde, en önemli özelliği, dondurması elbette. Bu dondurma, makineden çıkmış dondurmalara benzemiyor.
Yiyenler bilir, Kahramanmaraş'ın dövme dondurmasında yatan emek, lezzetinde saklıdır. Dondurmanın tadında, kekikle beslenmiş keçilerin süt kokusu duyulur. Bu dondurmayı yiyenler müptelası olur. Ahır Dağı'ndan gelen karların Maraş dondurmasına uzanan öyküsü pek uzundur.
Dondurmanın atası "karsambaç". Karsambaç, dağların güneş görmeyen yamaçlarına açılan kuyularda yapılırmış. Kışın kar doldurulan bu kuyular, yazın açılır ve süt ya da meyve sularıyla karıştırılarak yenirmiş. Zaman geçtikçe, karsambaça başka lezzetler de eklenmiş.
Halep'in şekeri, ninelerin pekmezi, çiçekli vadilerden polen toplamış arıların balı ve tabii ki sahlep. Karsambaç, bugün Maraş dondurması olarak adlandırılıyor. Yapımında ise pek değişiklik yok. Teknolojinin gücü dışında. Sütler, tıpkı eskiden olduğu gibi Ahır Dağı'nın eteklerindeki şifalı otlarla beslenen keçilere ait. Bir çeşit orkide olan sahlep yumruları da eskisi gibi kurutuluyor.
Peki Maraş dondurmasının sırrı ne? Sütle karıştırılan sahlebe dağdan getirilen karlar eklenir. Bunların uzun süre karıştırılması gerekir. Sonra da bu karışım iyice dövülür. İyice sertleştikten sonra, artık dondurmalar yenmeye hazırdır.
Maraş dondurması, çocukların severek yedikleri, vitamin ve mineral deposu. İçinde yok yok. A, B, C, D ve E grubu vitaminleri; kalsiyum fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum demir ve çinko gibi mineraller. Tabii sadece çocuklar değil, büyükler de severek yiyor.
Maraş dondurması halen A.B.D., Avustralya, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Çin, İngiltere, Güney Kore, Suudi Arabistan, Tunus, Yugoslavya, Kıbrıs, Mısır gibi ülkelere ihraç ediliyor. Neredeyse dünyanın her yerinde bu dondurmadan yiyebilirsiniz.
Döngel Mağarası
Kahramanmaraş'tan 45 km uzaklıktaki Döngel Mağarası, üç katlı bir mağara. 1956 ile 1960 yılları arasında mağarada yapılan araştırmalarla, tarih öncesi dönemlere ait bulgular çıkmış.
Bugün tüm bu bulgular Kahramanmaraş Müzesi'nde sergilenmekte. Döngel Mağarası ise, o günden beri terk edilmiş gibi.
İçinde akan Döngel Çayı, kesilerek, boru hatlarıyla bir elektrik santraline verilmiş. Bu da doğal dengeyi bozmuş. Santralin kapatılıp, mağara sularının doğal akışına bırakılması gündemde. Çevreciler bunun için mücadele ediyor. 9 megawatt elektrik üretilen bu santralin gerekliliği tartışılır. |
|
|
|
|
|
|
|
|
Maraş Bize Mezar Olmadan Düşmana Gülzar Olmaz |
|
|
|
|
|
|
|
Maraş Bize Mezar Olmadan Düşmana Gülzar Olmaz |
|
|
|
|
|
|
|
Günün Resmi & Sözü |
|
|
|
|
|
|
|
Kahramanmaraş İçin Ezan Vakitleri |
|
|
|
Bugün 11 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı! |